“Üç Ayaklı Milli Enerji”
Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde sektör temsilcileri, iş insanları ve basın mensuplarıyla dün bir araya gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak “Türkiye’nin Milli Enerji ve Maden Politikası”nı bir sunumla açıkladı.
Politikanın temelini iki unsurun oluşturduğunu, bunlardan ilkinin güçlü ekonomi, ikincisinin de ulusal güvenlik olduğunu dile getiren Albayrak, “Enerjideki bağımlılık stratejisini doğru ve güçlü yönetirseniz ulusal güvenliğiniz de o ölçüde güçlü bir diplomasiye ve dış politikaya pencere açar” dedi. Söz konusu stratejinin üç ana ayağını arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilir piyasa olarak tanımlayan Albayrak, bu üçü ne kadar sağlam ve güçlü bir şekilde inşa edilirse, paydaların o kadar mutlu olacağı bir noktaya gelineceğini ve kazan-kazan-kazan felsefesine yürüneceğini söyledi.
Albayrak, Türkiye’nin, bulunduğu bölgenin gelişmiş tek ülkesi olduğuna da dikkat çekerek, “Halihazırda 8, iki tanesi de devam eden boru hattının olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Bunlar siyasi ve ekonomik olarak bir sorumluluk yüklüyor. Tüm bu oyunu inşa ederken bu resimden gözümüzü çeviremeyiz” dedi.
Arz güvenliğinde doğalgaz depolamanın büyük önemi olduğunu vurgulayan Albayrak, doğalgaz depolamada yüzde 20 hedefinin koyulduğunu, Tuz Gölü tesisinin devreye girdiğini ve kapasitesinin 1 milyar metreküpten 5.4 milyar metreküpe çıkarılacağını anımsattı.
15 YILDA SESSİZ DEVRİM
Katılımcılara, “Büyük Türkiye’den bahsediyorsak, bunun altını enerjide nasıl dolduracağız?” sorusunu yönelten Albayrak, 15 Temmuz’un Türkiye’ye “dünyada ne olursa olsun ne yaşarsak yaşayalım birlikte ve güçlü olduğumuzda, bu ülkenin altından kalkamayacağı hiçbir şey yok” anlayışını öğrettiğini vurguladı.
Strateji içinde en önemli unsurlardan birinin de elektrik iletim ve dağıtımına yapılacak yatırımlar olduğunu anlatan Albayrak, “Bir enerji projesini önceliklendirirken, o sahanın verimlilik noktasında makul olup olmadığı, bölgenin o yatırımı talep edip etmediği gibi kriterler değerlendirilecek. İletim ve dağıtım altyapısıyla uyumlu üretim altyapısını oluşturacağız” dedi. Albayrak, ayrıca, ilk olarak ulusal SCADA sistemi ikinci olarak da siber atakları önleme merkezini kuracaklarını kaydetti.
‘SONDAJ GEMİSİ ALIYORUZ’
BAKAN Albayrak, Türkiye’nin gelecek dönemde hem Karadeniz hem de Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramacılık faaliyetlerini yoğunlaştıracağını belirterek, “Bu ay itibarıyla faaliyete başlayan Oruç Reis adlı sismik arama gemimizle denizleri çok aktif kullanarak, bir gemimiz Akdeniz’de, bir gemimiz Karadeniz’de aramalarını yapacak. Tarihimizde ilk defa bu yıl yeni alımını gerçekleştireceğimiz arama sondaj gemisiyle de her yıl Karadeniz’de iki, Akdeniz’de iki olmak üzere denizlerimizde aktif sondaj faaliyetlerinde bulunacağız. Deniz sondajında da çok daha aktif olacağız” dedi. Petrol depolamada da önemli hedefleri bulunduğunu kaydeden Albayrak, “Hedef, 5 milyon ton depolama kapasitesi. Ayrıca, Türkiye’nin günlük 190 milyon metreküp olan sisteme doğalgaz basma kapasitesi yıl sonunda 300 milyon metreküpe, takiben de 400 milyon metreküpe çıkarak sadece iç piyasa için değil, bölge coğrafyası için de önemli bir arz kapasitesi oluşturacak altyapıyı hazırlıyoruz” dedi.
GÜNEŞ TAMAM SIRA RÜZGÂRDA
BERAT Albayrak, geçen ay güneş enerjisinde yapılan ihalenin benzerinin rüzgârda da gerçekleştirileceğini belirterek, “Rüzgâr YEKA’sı için şartname inşallah bir iki hafta içinde açıklanacak. Dünyadaki birçok büyük rüzgâr üreticisi firmalarla görüştük, hepsinin de ilgili olduğu görüşmeler neticesinde şartnameyi açıklayacağız inşallah. Bu yaz bitmeden YEKA uygulamasını rüzgârda da hayata geçireceğiz. Yaklaşık 8 bin kalem kırılımı olan rüzgâr türbini teknolojisinde muazzam bir yerlileştirmenin önünü açacağız” dedi.
SUNUMDAN SATIRBAŞLARI
Yerli kaynağımız varsa bunu sonuna kadar kullanmak zorundayız. Yenilenebilir kaynaklar noktasında hidroelektrik santralleriyle birlikte oluşturduğumuz kapasitemizin yanına güneş ve rüzgârı önümüzdeki 10 yılda 10’ar bin megavatı da devreye alarak, bu oranı arttıracağız.
Stratejilerimizin en önemlilerinden bir tanesi, 60 yıllık rüya dediğimiz, iktidarımız döneminde sağlam temellerle adımlarını Akkuyu ile atmaya başladığımız nükleeri hızlı bir şekilde devreye alıp portföy içindeki payını en az yüzde 10’luk kapasiteye ulaştıracağız.
Türkiye’nin bir üst lige çıkması, en büyük 10 ekonomiden biri olması ve birçok alanda olduğu gibi enerji alanında da rekabetçi bir Türkiye oluşturulması için tüm stratejik vizyonların hayata geçirilmesi gerekli. Bunun için bağımsız enerjiye, güçlü ve büyük Türkiye’ye ‘Evet’ diyoruz.
Türkiye haritasındaki tüm sondaj faaliyetlerinin ‘veri tabanı’ diyebileceğimiz haritayı çıkartarak, herkese açık bir merkezde Türkiye’deki bütün altyapıyı arşivliyoruz. İnşallah bu sene bunu hayata geçiriyoruz.
Türkiye jeofizik haritasını 2018’de tamamlayacak. Tüm Türkiye coğrafyasını, bitki örtüsünden topografik yapısına kadar röntgenini çekip madencilikte sahip olunan kaynakları göreceğiz.